Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sendikalı yılları gözden geçirelim. Diyanet-Sen’in gayretli, azimli, ısrarlı  çalışmalarıyla sorunların nasıl bir bir çözümlendiğini, bu süreç içerisinde kazanımların katlanarak devam ettiğini  Diyanet çalışanlarının gerek ekonomik gerek sosyal gerekse kültürel alanda bir çok kazarım elde ettiğini göreceksiniz.  Sorunlar çözülmeden gündemimizden düşmeyeceğini bütün personel bilir. Misal olsun diye söylüyorum; Teşkilat Yasasını imza kampanyaları ile gündemde nasıl tuttuğumuzu ve sonuca ulaştığımızı DİB’de  yeniden yapılanmayı nasıl takip ettiğimizi, sözleşmeli personel alımının önünün açılmasını daha sonrasında sorun yaşayan sözleşmelilerin sorunlarının bir bir çözüldüğünü, 2001 yılında 16 bin kadro istenip bir kadro verildiğini kimse unutmadı. Şimdi ise yaylalarda, mezralarda, köylerde, kentlerde sosyal tesislerde yaşayan halkımızın din hizmeti ihtiyacının giderilmesi için din görevlisi alımının nasıl sağlandığını herkes bilmektedir. Sendika olarak bizler diyanet çalışanlarının çalışma ortamından kaynaklanan sorunları, yönetim anlayışından kaynaklanan sorunları, kurumdan kaynaklanan sorunları, hükümetlerden kaynaklanan sorunları yakinen takip ediyor, çözüm yolları arıyoruz. 

Hiçbir zaman magazin sendikacılığı yapmadık, tribünlere oynamadık, yanlış anlaşılacak söylemlerden kaçındık, bize yakışan da bu olsa gerek…

Yetkili sendika olarak bütün kazanımlarda imzamız vardır. Çünkü yetki çalışmayı gerektiriyor. Diyanet-Sen çalışıyor. Geçmişte çalıştı, şimdi çalışıyor, gelecekte hep çalışacaktır.

DİB bir bütündür. Sorunları ayrım yapmadan çözüyor. GİH çalışanların 2006 yılında  çıkarılan kanun hükmünde karar namedeki mahsuplaştırma maddesinin kaldırılmasını ümit ediyorum. 

12-13 Şubat 2011 Tarihinde 4. Olağan Genel Kurulu birlikte idrak ettik. İtiraf edeyim ki teşkilatın vakarlı, ilkeli, seviyeli duruşu bizi güçlendirmiştir. Artık Diyanet-Sen bağışıklık kazanmıştır. Dışarıdan gelecek telkinlere, dedikodulara, yıkıcı girişimlere aldırış etmemiş kararını vermiştir. Bal yapma zamanıdır diyerek teşkilat çalışmalarına başlamıştır.

Bu güne kadar birlik ve beraberlikten ödün vermeden; yapıcı, inşacı ve ihyacı sendikacılık anlayışıyla hareket ettik. Modern dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalmadan, yerli bir duruş sergilemeye çalıştık. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz  düsturunca bu güne kadar ki  faaliyetlerimize bakıldığında da, sözünü ettiğimiz değerlerimize, ilkelerimize sadık kaldığımız görülecektir. Yeni dönemde ‘daha iyi olabilirdi’ dediğimiz her örnek için davranışlarımızı, stratejimizi gözden geçireceğiz. 

Diyanet- Sen koyduğu hedefi yakalayacaktır. Önce 50- 55 bin üye  sayısına ulaşmak daha sonraki hedef tüm personeli Diyanet-Sen çatısı altında toplamaktır. Çünkü çözüm  yeri Diyanet-Sen dir. Konfederasyonumuz ve sendikamız birey haklarına değer veren, insan haklarına alabildiğine genişlik tanıyan milli manevi değerlere bağlı, evrensel değerleri kucaklayan bir yapıya sahiptir. Diyanet-Sen de herkese yer vardır.  Sendikamızda hep birlikte çalışalım, dertleri paylaşalım. Çözümü beraber arayalım.

Bu duygu düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Allaha emanet olun.